10 Aralık 1948’de İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin kabul edilmesiyle, bugün Dünya İnsan Hakları Günü olarak kutlanmaya başlamıştır…
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, insan hak ve özgürlüklerini güvence altına alarak insanlığı yok eden savaşlara bir son verme düşüncesinin eseridir.
Bu bildirgeyle;
Her şeyden önce onurlu, özgür ve eşit bir yaşam dile getirilmiştir,
Din, dil, cinsiyet, renk, siyasal düşünce yönünden her türlü ayrımcılığa karşı çıkılmıştır,
Her türlü keyfi uygulamaya karşı adil bir şekilde yargılanma hakkı getirilmiştir,
İnsanlara eğitim ve kültürel yaşama katılım hakları verilmiştir.
Akıl ve vicdan sahibi insana, düşünce ve vicdan özgürlükleri tanınmıştır,
İnsanlar onurlu bir şekilde, hak ettikleri gibi yaşasın diye çalışma ve sosyal güvenlik hakları tanınmış, iş seçme özgürlüğü getirilmiştir,
Her türlü baskı ve sömürüye karşı toplanma ve örgütlenme hakları tanınmıştır…
Ve denmiştir ki, hiçbir birey, hiçbir devlet ya da hiçbir topluluk bu hakları ortadan kaldıracak bir girişimde dahi bulunamaz (!)
Şimdi insan haklarının ve insanca yaşamın geldiği noktayı bir düşünelim:
Sendikal hak ve özgürlüklerini kullandıkları için işlerinden olan işçiler…
İstemediği çalışma koşullarında can veren emekçiler…
Gerek özelleştirilerek gerek yıkılarak yok edilen kültür…
Düşünceleri ve bilimsel eğitimleri ellerinden alınan çocuklar, gençler…
İnsanlığı yok etme pahasına çıkarılan savaşlar…
Ve dört bir tarafta kol gezen ayrımcılık...
Ve yaşam hakkı elinden alınan insanlık…
Her şeye rağmen "bu yangın yerinde insan kalarak yaşayanların” ve hakları uğruna can verenlerin
Dünya İnsan Hakları Günü Kutlu Olsun …
BASIN-İŞ SENDİKASI
MERKEZ YÖNETİM KURULU