BASINA VE KAMUOYUNA...
17.05.2018
TOBB BAŞKANI RIFAT HİSARCIKLIOĞLU’NUN AÇIKLAMALARI
EMEKÇİLERİN HÜKÜMET POLİTİKALARINDAN DIŞLANDIĞININ İTİRAFIDIR…
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu’nun TOBB’un 74. Genel Kurulu’nda yaptığı açıklamalar, işveren-hükümet işbirliğinde emekçiler aleyhine yapılan çalışmaların adeta itirafı niteliğindedir.
Hisarcıklıoğlu yaptığı konuşmada şunları itiraf ediyor;
"En çok şikâyet ettiğimiz konu olan, istihdam maliyetlerinin düşürülmesini sağladık.
"İş sağlığı ve güvenliği mevzuatı, KOBİ’lerimize büyük yükler getiriyordu, bunları kaldırttık.”
……….
"Yıllardır hep talep ederdik. Vergisini düzenli ödeyen mükellef için, yüzde 5 vergi indirimi de nihayet geldi. Biriken KDV alacaklarımız konusunda da talebimiz üzerine bir çalışma başlatıldı.”
……….
Büyük sıkıntı yaşadığımız bir başka alan, yargı sistemiydi.
Özellikle İş Mahkemelerindeki davalarda, işveren yüzde 99 haksız çıkıyordu. Bunu değiştirmek üzere, zorunlu arabuluculuk sisteminin uygulamaya alınmasını sağladık. Aylar, hatta yıllar süren davalar, artık günler-haftalar içinde çözülüyor.
Bu açıklamaya çeşitli vesilelerle OHAL’i işverenler nezdinde meşrulaştırmak için söylenegelen "grevlerin yasaklandığı, ertelendiği” itirafını da eklemek gerekiyor.
Peki işveren lehine bunca düzenleme karşısında emekçilerin cephesinde ne oldu?
Binlerce emekçi iş cinayetlerine kurban gitti, iş göremez düzeyde sakat kaldı, meslek hastalığına yakalandı,
Emekçiler yıllık brüt gelirlerinin ortalama %50’si oranında damga, gelir vergisi, KDV, ÖTV, ÖİV gibi dolaylı vergi, sigorta primi ödediler; Su, elektrik, doğalgaz gibi faturalarda olmadık isimlerde ek ücret ödediler,
Zorunlu BES sistemi ile ücretlerinin %3’üne ipotek kondu,
Büyük bir kesimi her ay işsizlik sigortasına prim ödeseler dahi işsizlik ödeneğinden yararlanamadı,
Her ay düzenli sağlık primlerini ödeseler de hastanelerde fahiş faturalar, katkı ücretleri ödediler,
Taşeron sisteminde, Geçici İstihdam Sisteminde alınterleri gaspedildi. Özelleştirmelerle gelecek kaygısıyla baş başa bırakıldı, binlercesi işinden oldu.
Üreten biz değilmişiz gibi davranıldı, eleştirilerimize, taleplerimize kulaklar tıkandı, meydanlara inmemize izin verilmedi veya orantısız güçle karşılık verildi, sendika, grev, toplu sözleşme haklarımız yok sayıldı.
Yargılama sürecini kısaltacak, işçi alacaklarına daha hızlı ulaşacak bahanesiyle bize dayatılan zorunlu arabuluculuk düzenlemesinin de Hisarcıklıoğlu’nun açıklamasıyla gerekçesini öğrenmiş olduk. Demek ki sendikalar o dönemde karşı çıkmalarında haklıymış. Demek ki zorunlu arabuluculuk düzenlemesinin gerçek amacı emekçilerin anayasal hakkı olan yargı sürecini işlevsizleştirmek, uzatma tehdidi ile işçiyi hakedişinin altında ücret ve tazminatlara zorlamak, yani yasal haklarını gasp etmek, bunun da ücretini işçiye fatura etmekmiş.
Emekçiler bu yapılanları unutmayacak! Sendikalar olarak unutturmayacağız! Demokrasinin, Sosyal Hukuk Devletinin izin verdiği tüm araçlarla haklarımızı savunmaya bunun için mücadele etmeye devam edeceğiz!
Saygılarımla,
Türk-İş/ Basın-İş Sendikası Yönetim Kurulu adına,
SAVAŞ NİGAR
Genel Başkan
Son 10 Basın Açıklamaları