Kamuoyuna;
Basın-İş Sendikası Merkez Yönetim Kurulu, Darphane ve Damga Matbaası Grevinin 52. gününde grevdeki işçilerle yaptığı değerlendirme toplantıları sonrasında işçilerin greve devam kararı alması üzerine bir açıklama yapmıştır. Açıklamada kısaca şunlara değinildi:
Bilindiği üzere, Darphane ve Damga Matbaası işyerinde yüzde 90 katılımla 53 gündür grevdeyiz. İşveren kanadı sesimizi ancak grevin başlamasının üzerinden 50 gün geçtikten sonra duydu ve fakat çağrısı üzerine yaptığımız toplantıda önceki teklifini sadece aylık net 34 TL artıran bir teklifte bulundu.
28 Ağustos'ta grevdeki arkadaşlarımızla, temsilci ve yöneticilerimizle toplanarak bir durum değerlendirmesi yaptık. Grevdeki arkadaşlarımız, işverenin verdiği son teklifi samimi ve kabul edilir bulmadı. İşyerinde yaşanan sıkıntıların giderilmesi, baskıların durması ve insan onuruna yaraşır bir iş ve ücret sağlanması talepleri etrafında kenetlenen farklı siyasetten, farkı görüşten, inançtan grevdeki işçiler aynı kararlılıkla grevin devamı yönünde karar aldı.
"Greve Devam" kararının alınmasında özellikle işveren kanadının şu yaklaşımları etkili oldu: İşveren tarafı, grevin başladığı günden itibaren işçilerin Darphane ve Damga Matbaasında yaşadıkları sıkıntıları, hassasiyetleri ve talepleri dikkate almadan, işçi ve temsilcilerini, yöneticileri dinlemeden tuhaf bir inatlaşmaya girdi. Hala da grev gerekçelerimize samimi ve gerçekçi yaklaşılmıyor. Bu inadın kamuya maliyeti geçmiş yılların yıllık net karı dikkate alınarak hesaplandığında aşağı yukarı 22 milyon TL'dir.
Grev, tuhaf bir şekilde siyasi manevra malzemesi haline getirildi. "Bu grev siyasi bir grevdir" yaftası ile grevdeki işçiler ve sendika aleyhine propaganda yapıldı. Sanki greve çıkan işçinin aklı, karar alma yetisi yokmuş ve sanki işyerinde herşey güllük gülüstanlıkmış gibi "siyasete alet edildiniz" dendi. Grevdeki işçilere "bozguncu" muamelesi yapıldı.
Sanki bir grup marjinal greve çıkmış gibi "üretim devam ediyor", "kapasitemizi artırıyoruz" ve benzeri açıklamalarla grevci işçilerin direnci kırılmaya çalışıldı. 52. gününde (yasal olarak greve çıkması mümkün olmayanlar dahil) 257 işçiden 205 işçi grevdeyiz. Stoklar eridikçe sıkıntılar yansımaya başladı. İşveren grev kırıcılar üzerinden yasadışı üretim ve tedarik uygulamalarına başvurdu (Hatta bugün Maliye Bakanlığı grevimize özel bir tebliğ yayınladı ve yasal olarak Damga Matbaasında basılması gereken tekel bandrollerinin başka tesislerde basılmasının önünü açtı. Yani Maliye Bakanlığı bizzat yasa değiştirerek grev kırıcılığına soyundu. Demokratik hakkını kullananlara karşı dürüst olmayan yollara başvurmak da nedir?)
Yetmedi, grevdeki işçilerin aldığı ücretler şişirilerek kamuoyuna yansıtıldı; olaya bağlı ödemeler, süreklilik arzetmeyen ve tüm işçilerin yararlanmadığı ödemeler dahil edilerek hesaplanan şişirilmiş ücretler üzerinden Darphane ve Damga işçisi hedef gösterildi. Darphane ve Damgada ortalama ücret kamu ortalamalarının altındadır.
Grevdeki işçi için hayat kolay değil. Arkadaşlarımız 52 gündür grevde ve 52 gündür ücret almadı. Aileleri var, çocukları var, pek çok zorunlu ödemeleri var. Hiç bir işçi durup dururken, ailesini, geçimini, geleceğini hiçe sayarak 3 kuruş için veya birilerinin siyaseti için greve çıkmaz. Hadi diyelim kandırıldı, grevde bu kadar süre durmaz.
Sendikamız, işveren kanadını, medya üzerinden manipulasyon yapmak yerine artık samimi ve gerçekçi davranmaya çağırmaktadır. Saygılarımızla,
Basın-İş Sendikası Basın Bürosu