TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, 01 Eylül 2020 Salı Günü Aydın-Didim’de toplanmıştır. Toplantının ardından yayımlanan Başkanlar Kurulu Bildirisi:
"1- Küresel salgın Covid-19, alınan ve sıkı uygulanan tedbirlerle yılın ilk yarısında belirli bir seviyede tutulmuştur. Ancak, son haftalarda salgının yayılım hızındaki artış tedirginliğe yol açmaktadır. Sıklıkla dile getirilen "kontrollü sosyal hayat” çağrılarının toplumda karşılığını tam bulmadığı artan hasta sayılarından anlaşılmaktadır. İşçiler, sağlıklarını kaybetme tedirginliğinin yol açtığı baskıya rağmen, ekonomik nedenlerle işlerini yapmaya ve üretimi sürdürmeye çalışmaktadırlar. Çalışanların sağlıklarının korunması ve yaşama şartlarının iyileştirilmesi öncelikli konudur. Bu çerçevede, çalışanlar arasında ayırım yapılmadan yaklaşık 250 bin sağlık işçisine de ek mali haklar verilmelidir.
Yaşanılan salgın dönemi, çalışma hayatının ve işçi-işveren ilişkilerinin geleceği bakımından yol gösterici olacaktır. İşçilerin ücretsiz izne çıkarılması, kısa çalışma kapsamına alınması, işten çıkarmaların açıkça yasaklanmasına karşın "ahlak ve iyi niyet kurallarına” uymadıkları gerekçesiyle işten atılmaları, bu zorlu dönemde karşılaşılan hak ihlallerinden birkaçıdır. TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, işçi sağlığı ve çalışma hakkı ihlallerinin ortadan kaldırılmasını talep etmekte, aksi girişimlerin takipçisi ve denetleyicisi olmaya devam etmektedir.
2- 696 sayılı KHK’yla, kamuda istihdam edilen işçilerin başta ücret olmak üzere özlük hakları ve çalışma şartlarının iyileştirilmesi mücadelemiz olumlu sonuçlanmış, yapılan yasal düzenlemeler eksiklikler taşımasına rağmen, olumlu bir adım olmuştur. Ancak geçici bir süre için ve istisnai olarak yapılan düzenlemeler sürekli olmamalı, öngörülen sürede sona erdirilmelidir. Mahalli idarelerbakımından, 01.07.2020 tarihinde hiçbir uygulama sorunu yaşanmamıştır. Benzeri şekilde, kamu kurum ve kuruluşları yönünden de 01.11.2020 tarihi itibariyle 6356 sayılı Kanunun öngördüğü düzene geçilmelidir. Böylece, Kanunda öngörülen işkoluna göre sendikalaşma ilkesi de muhafaza edilmiş olacaktır. TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu süreci kararlılıkla izlemeye devam edecektir.
Kamu şeker fabrikaları (TürkŞeker), üretim prosesi bakımından tam zamanlı, kıdemli ve kalifiye işçi istihdamı gerektirmektedir. Bu fabrikalardaki işçi açığı geçici işçilerin kadroya geçirilmesi ve yılın tüm aylarında istihdam edilmesiyle karşılanmalıdır. Bu kapsamda tüm geçici işçilerin kadroya alınması, özellikle üretimin yeniden başladığı bugünlerde büyük önem kazanmaktadır.
3- Sendikal örgütlenmenin önündeki sorunlar artarak devam etmekte, işçilerin çalışma ve yaşama şartları giderek bozulmakta, iş ve gelir güvenceleri gerilemektedir. Sendikal örgütlenme çeşitli yasal ve idari uygulamalarla engellenmekte, işçilerin hak ve menfaatlerini iyileştirme çabaları sonuçsuz bırakılmak istenmektedir. Bunun bir örneği, Konfederasyonumuz üyesi Belediye-İş Sendikasının başta İstanbul ve İzmir olmak üzere çeşitli illerde yaşadığı sorunlardır. Örgütlenme faaliyeti tamamlayarak yapılan yetki başvurularına Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından halen bir cevap verilmemiştir. Bu uygulamayı hukuki bir çerçeveye oturtabilmek mümkün değildir. Bakanlığın bu tutumuna karşı üye sendikamız tarafından geliştirilecek tepki demokratik hak talebidir. Sendikal hakların uygulanmasına yönelik baskı ve engellemeler -kimden gelirse gelsin- sona erdirilmelidir. TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, üye sendikalarımızda örgütlü işçilerin sürdürdükleri bütün meşru ve haklı mücadelenin yanındadır, her türlü katkıyı vermeyi sürdürecektir.
4- TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, ülkemizin coğrafi ve stratejik konumu temel alınarak başta deniz yetki alanlarının paylaşımı olan karasuları ve kıta sahanlığı olmak üzere, her alanda hak ve çıkarlarının korunması doğrultusunda yapılan girişimlerin yanındadır. Sorunların müzakereyle barış içinde çözüme kavuşması öncelikli olmalıdır."
Kaynak: http://www.turkis.org.tr