Yeni İşsizlerin Yüzde 90'ı Kadınlar
Kadın İstihdamı ve Güvencesizlik Raporu'nu dün yayımlayan DİSK
Araştırma Enstitüsü, işsizliğin ve güvencesizliğin kadınları çok daha
fazla etkilediğine dikkat çekti.
DİSK Araştırma Enstitüsü (DİSK-AR) tarafından hazırlanan Kadın İstihdamı
ve Güvencesizlik Raporu, yeni işsizlerin yüzde 90'ını kadınların
oluşturduğunu gösteriyor.
DİSK-AR, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Hanehalkı
İşgücü Anketi Ekim 2013 dönem sonuçları üzerinden yaptığı
hesaplamalarla, kadınların çalışma hayatında karşılaştığı güvencesiz ve
esnek çalışma biçimlerindeki dönüşümü ve çalışma sürelerini inceledi.
İşsizlik ve güvencesiz çalışmadan kadınların çok daha yoğun biçimdeI
etkilendiğinin vurgulandığı raporda, taşeronluğun ve esnek çalışmanın
yaygınlaştırılmasını, kıdem tazminatlarının fona devrini ve kölelik
bürolarını hayata geçirmeyi hedefleyen Ulusal İstihdam Stratejisi'nin
önümüzdeki dönemde daha fazla gündeme geleceğinin altı çizildi.
Bu anlayışa kararlılıkla karşı durulması gerektiğini belirten DİSK-AR'ın
raporunda, "İşsizlikle mücadeleyi, çalışma koşullarını kötüleştirerek,
ücrederi düşürerek çözmeye çalışan bu anlayışa karşı durulmalıdır. Bu
strateji işsizliğin "ne iş olsa yaparım" başlığı altında gizlenmesi
stratejisidir" denildi. Mevcut durum ne?
İşgücüne katılım oranı Ekim 2013 döneminde kadınlar için yüzde 30,7 düzeyinde. Kentlerde ise bu oran daha da düşük.
İstihdam edilen kadınların oranı geçen yılın aynı dönemine göre geriledi, iş talep eden kadınlara istihdam yaratılamadı.
Genelde kadın işsizliği yüzde 12,7 iken, kentlerde bu oran yüzde 17,4'e, tarım dışı kesimlerde yüzde 18,5 düzeyine ulaşıyor.
Çalışma çağındaki her 4 kadından yalnızca 1 'i ekonomik bir faaliyetin içinde yer alabiliyor.
İşsiz kadın sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre 107 bin kişi artarken, yeni işsizlerin yüzde 53'ünü kadınlar oluşturdu.
Umutsuz işsizler ilave edildiğinde, tablo kadınlar aleyhine daha da
bozulurken, yeni işsizlerin içinde kadınların oranı yüzde 90'a ulaştı.
Geniş tanımlı işsizlik kadınlar için yüzde 23 düzeyinde.
Yüksekokul mezunu kadınlarda işsizlik Ekim 2013 dönemi için yüzde 17 ile
yüksekokul mezunu erkeklerin yüzde 8,3'lük oranının iki katıdan fazla.
Referans haftasında 1 saat ile 16 saati arasında, ayni ya da nakdi
gelir, sosyal güvence, yol parası, cep harçlığı, bahşiş vb. karşılığında
bir iktisadi faaliyette bulunan kişiler de istihdamda sayılmaktadır. Bu
durumda çalışanlar 1 milyon 332 bin kişinin yaklaşık üçte ikisi
kadınlardır. Kadınlar için tam zamanlı çalışılan işlerin sayısı
geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre 112 bin kişi geriledi.
Kayıtdışı çalışan kadınların toplam çalışan kadınlara oranı yüzde 52
seviyesindeyken, kayıtdışı çalışan erkeklerin toplam çalışan erkeklere
oranı ise yüzde 30 seviyesinde.
İşgücü piyasalarındaki cinsiyetçi uygulamalara son verilmelidir.
Ev içi yaşlı, hasta ve çocuk bakım hizmetleri devletin gereken
nitelikli, yaygın ve ücretsiz bakım hizmetlerini sağlaması ile kadının
üzerinden alınmalıdır.
Kapatılan tüm kamu kreşleri açılmalıdır.
İş güvencesi herkes için mutlak bir hak olarak kabul edilmelidir.
Kadın/erkek olmasına bakılmaksızın, en az 50 işçi çalıştıran kamu/ özel
tüm işyerlerinde ücretsiz, (vardiya koşulları dikkate alınarak
gerektiğinde 24 saat açık) bakım evleri ve kreşler açılması zorunlu
olmalıdır.
Diğer çocuklu bireyler için her mahalleye ihtiyacı karşılayacak kadar
kreş açılması amacıyla devlet girişimde bulunmalı, belediyelere yasal
zorunluluk getirilmeli, 50'den az işçi çalıştıran işverenler bu mahalle
kreşlerine destek olmakla yükümlü olmalı, yurttaş girişimleriyle
yaratılacak kreş kooperatifleri vb. alternatif çözüm arayışları
özendirilmelidir.
İşyerlerindeki çalışma düzeni, kadınların ve erkeklerin çocuklarına bakma yükümlülüğüne uygun şekilde düzenlenmelidir.
Kadın ve erkek çalışanların, kendilerine ve ailelerine zaman
ayırabilmeleri için yasal günlük/ haftalık çalışma süreleri günde en
fazla 7, haftada en fazla 35 saate indirilmelidir.
"Aile sorumlulukları", "çocuk bakım yükümlülükleri" gibi bahanelerle
kadınlara esnek çalışma formları dayatmak yerine, tam zamanlı ve tam
güvenceli istihdam olanaklarını sağlayacak yasal düzenlemeler
yapılmalıdır.
Sendikal hak ve özgürlüklerin önündeki engeller kaldırılmalıdır.
Kaynak: Sol Gazetesi
Son 10 Araştırma Haberleri