Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele Günü
25 Kasım "Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele Günü" olarak kabul ediliyor.
"Belki de bize en yakın şey ölüm; fakat bu beni korkutmuyor, haklı olan her şey için savaşmaya devam edeceğiz” (Maria Teresa Mirabel 1936)
"Bunca acıyla dolu ülkemiz için yapılacak her şeyi yapmak bir mutluluk kaynağı; kollarını kavuşturup oturmak ise çok üzücü” (Minerva Argentina Mirabel 1926)
"Çocuklarımızın, bu yoz ve zalim sistemde yetişmesine izin vermeyeceğiz. Bu sisteme karşı savaşmak zorundayız. Ben kendi adıma her şeyimi vermeye hazırım; gerekirse hayatımı da” (Patria Mercedes Mirabel 1924)
25 Kasım 1960 tarihinde 3 kız kardeş, Patria, Minerva ve Maria Terasa Mirabel, Trujillo diktatörlüğü tarafından tecavüz edilerek katledildiler. Cesetleri Dominik Cumhuriyetinin kuzey bölgesinde bir uçurumun dibinde bulundu. Diktatörlük önce bu ölümlerin nedeni olarak "trafik kazasını” göstermişti. Ancak asıl gerçek diktatörlük karşıtı Clandestina hareketinin kurucuları ve kadroları olan bu kadınların "tehlike olarak görülmesi” ve tecavüz edilip katledilmeleriydi. Sembol haline geldikleri diktatörlük karşıtı mücadelelerinin çeşitli zamanlarında ağır baskılara maruz kalan, hapis cezalarına çarptırılan Mirabel kardeşlerin öldürülmeleri Dominik Cumhuriyet’inde büyük bir tepki uyandırdı. Direniş hareketi güçlendi ve bir yılın sonunda diktatörlük, anti-Trujilo hareketi tarafından düşürüldü.
1981 yılında Kolombiya’nın Bogoto şehrinde bir araya gelen Latin Amerikalı ve Karaipli Kadınlar Kongresinde, Mirabel Kardeşlerin anısına 25 Kasım tarihi "Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” olarak ilan edilmiştir. Latin Amerika ilerici kadınlarının bu kararı, esas olarak faşist diktatörlüklerin şiddetine karşı kadınlar cephesinden bir mücadele ilanıydı. 18 yıl sonra, 1999'da Birleşmiş Milletler'in kararına dönüştü ve 25 Kasım uluslararası düzeyde "Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele Günü" olarak kabul edildi.
Ne Mirabel kardeşler şiddete uğrayan ilk kadınlardı, ne de şu anda biz bu yazıları yazarken bir evde, sokakta, karakolda şiddet gören kadınlar, son şiddet mağdurları. Kadına yönelik şiddet yaygın ve sistemli bir biçimde bütün dünyada erkekler tarafından uygulanmaya devam ediliyor. Kadına yönelik şiddet "kamusal veya özel yaşamda kadınlara fiziksel, cinsel veya psikolojik acı, ıstırap veren ya da verebilecek olan cinsiyete dayanan bir eylem, tehdit, zorlama, keyfi olarak özgürlükten, ekonomik gereksinimlerden yoksun bırakma” olarak tanımlanıyor. Buna küçük yaşta evlenmeyi, çocuk doğurmaya zorlanmayı, erkeğe bağımlı hale getirmeyi, töre cinayetlerini, evde ve işyerinde emek sömürüsünü de eklemek gerekiyor. Sadece 25 Kasım’larda değil, kadınların şiddete karşı mücadeleleri her gün sürüyor.
Kaynak: www.sol.org.tr
Son 10 Kadının Adı Var